ÇOCUKLARDA KALİTELİ BİR YAŞAM İÇİN “FİZYOTERAPİST”İN KORUYUCU ROLÜ

July 5, 2017 - admin

No Comments

Doktor Fizyoterapist Zehra Güçhan Topcu

(Pediatri Rehabilitasyonunda uzman)

zehra.guchan@emu.edu.tr

Toplumumuzda anne-baba olarak çocuğumuzun sağlıklı olması için daha fazla sorumluluk aldığımız konu beslenmedir. Yararlı besinlerin tercih edilmesi, zararlı pişirme yollarından uzak durulması vb. yöntemlerle çocuğun devamlı olarak doğru beslenme yönünden gelişimi destekleniyor. Yemediğinde dünya başımıza yıkılıyor, çok yeyip kilo aldığında ayrı bir endişeleniyoruz. Beslenme sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için önemli bir bölümü oluştursa da yetersiz kalabiliyor. Kaliteli bir yaşam için kişi kendini her yönden iyi olarak algılamalıdır. Özellikle de günümüz çocukları teknolojinin bu kadar hakimiyeti altına girmişken ve hareketten uzak bireyler olmuşken çocuğumuzu sadece doğru beslenmeye değil hareketli yaşam ve sosyal ilişkiler için de teşvik etmek önemli sorumluluklarımız haline gelmiştir.

Fizyoterapistler doğuştan/sonradan sebeplerle hareket kısıtlılıkları olanların “hareket etme” becerisini geliştiren meslek grubunu oluşturmaktadır. Bu durumda engelliler, bel-boyun vb. kas-iskelet sistemi ağrısı olanlar, kalp-damar problemleri sebebiyle hareketleri kısıtlananlar gibi çeşitli sağlık sorunları olan toplulukları iyileştirmeyi veya varolan yeteneklerle olabilecek en bağımsız hale getirmeyi amaçlamaktadırlar. Modern tıp yaklaşımlarına baktığımızda ise doktorlar ve diğer sağlık çalışanlarının sadece tedavi edici aşamada çalışması yetersiz kalmaktadır. Artık hastalıklar oluşmadan “koruyucu” denilen yaklaşımların topluma uygulanması ile yaşam kalitesi daha yüksek ve hastalıklardan korunmuş bir toplum kazanılmaktadır. Koruyucu yaklaşımların uygulanması için de en ideal yaş grubu çocukluk yaşlarıdır.

Günümüzde çocukların kas-iskelet sistemini ve hareketlerini tehdit edebilecek faktörlere bakacak olursak aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

  • Ev dışı (açık hava) oyunların yerine teknolojik araçlarla uzun süre vakit geçirme
  • Televizyon karşısında uzun süre sabit kalma
  • Ağır okul çantalarının kullanımı
  • Okul çantasının yanlış kullanımı
  • Sınıf sıralarının çocuklara uygun olmaması
  • Çocukların sırada yanlış pozisyonda oturması ve yazı yazması

Tüm bunlar çocukların uygun olmayan kas-iskelet sistemi geliştirmesine sebep olabilecek faktörlerdir. Uygun olmayan kas-iskelet sistemi derken nelerden bahsediliyor? Kamburluk, skolyoz gibi omurga ile ilgili duruş bozukluklarıdır. Bu problemler hem bel-boyun-sırt ağrılarına hem de özellikle adölesan çağa girildiğinde estetik kaygıya yol açabilmektedir.

Ayrıca azalan hareketli yaşam sebebiyle çocukların hareket becerilerinin de son yıllarda yetersiz şekilde geliştiği gözlemlenmiştir. 2 yaşına gelmiş çocuk tam olarak ulaşması gereken koşma yeteneğinde sahip olmamakta, merdivenleri çıkamamaktadır. Bu da ileri yaşlarda geliştirmesi gereken diğer hareket becerilerini önleyip yaralanmaya elverişli denge yönünden zayıf bireyler oluşmasına sebep olacaktır. Hareketin azalması ile diğer oluşma riski yüksek olan sağlık problemleri ise çocukluk çağındaki obezite ile ileri yaşlarda kalp-damar hastalıklarıdır.

Tüm bu sebeplerle çocukların hareketli yaşamı tercih etmeleri için fizyoterapistler hem çocukları hem de aileleri bilinçlendirmelidir. Doğru okul çantası seçimi ve kullanımı, okul sıralarında doğru oturma ve yazı yazma pozisyonları da yine bu bilinçlendirme programları içerisinde olmalıdır. Aşağıda bu konularda bazı önemli noktaları sizler için sıraladım:

  1. Açık alanda oyun oynamak, çocuğa hareket özgürlüğü sunar, iç mekanlarda kullanamadığı fiziksel becerilerinin (atlama, koşma, zıplama, vb. gibi aktiviteler) gelişmesine yardımcıdır. Buna göre; çocuklarınıza açık havada iken hareket özgürlüğü tanıyın.
  2. Hareketli yaşam sadece egzersiz ve spor değil ev içi veya dışında hareketi sağlayacak herşey hareketi sağlamaktadır. Bu yüzden çocuğunuza hem evde hem ev dışında birlikte iken hareketi teşvik edecek sorumluluklar verin (birlikte temizlik yapmak, araba yıkamak, birlikte markete yürümek vb.)
  3. Önce siz bir spor ya da egzersiz yaparak çocuğunuza örnek olmaya çalışın. Tuvalete gitmek, beslenmek her ne kadar yaşamak için ihtiyaç ise egzersiz yapmanın da bir ihtiyaç olduğunu çocuğunuzun algılamasına yardımcı olun.
  4. Okul çantası için kalın saplar ve bel kemerli olanları tercih edin.
  5. Çanta çift taraflı olarak kullanılmalı ve çantanın üst kısmı çocuğun omuzları ile aynı hizada olmalıdır. Buna göre çanta bel boşluğunda taşınmamalıdır.
  6. Tekerlekli olan çantalar ise zemin kat sınıfa giden ve engebeli zemini olmayan okullar için iyi bir alternatif olabilir.
  7. Çanta ağırlığı çocuğun vücut kilosunun %15’i üzerinde olmamalıdır.
  8. Çanta içi düzenleme ağır kitaplardan hafif kitaplara doğru yapılmalıdır.
  9. Çocuğun hem okulda hem evde oturduğu masa-sandalye boyuna uygun olmalı, ayaklar havada kalmamalıdır.
  10. Otururken ve yazarken tek bir yöne eğilmemeli, deftere başını yaklaştırmamalıdır.

Sonuç olarak; çocuklarla çalışan bir fizyoterapist olarak “kaliteli yaşamak için ısrarcı olan” bireyler yetiştirmek bizim en temel amaçlarımızdan olmalı diyorum. Herkese bol hareketli günler….

admin

Yorum Yazınız

Your email address will not be published. Required fields are marked *