SAĞLIKLI YAŞ ALMA YOLUNDA EGZERSİZİN ÖNEMİ
Prof.Dr.Mehtap Malkoç
KTFB Üyesi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı,
Toplumların yaşlanması kavramı büyük oranda yirminci yüzyılla birlikte gündeme gelmiştir. Toplum içindeki yaşlı nüfusun oranı giderek artarken kişiler daha sağlıklı, kaliteli ve uzun bir yaşam arayışı içine girmektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde artan yaşlı nüfus ve yaşam beklentisi, sağlık hizmetlerinin sunumu ve bu hizmetlerin belirlenebilmesi için yapılan araştırmalara odaklanılmasına sebep olmuştur
Covid-19 pandemisiyle farkındalık kazandığımız ama aslında modern yaşam şeklinin getirdiği hareketsiz yaşam ve yüksek kalorili beslenme günümüzde karşımıza “ Fiziksel İnaktivite Pandemisi”ni açık hale getirmiştir. “Yaşlılık” bir hastalık değildir, ilerleyici fizyolojik değişikler artmış kronik hastalıkların prevelansı ile birlikte seyreden normal bir süreç olarak düşünülmelidir.
‘Sağlıklı yaşlanma’ terimi ilk kez 1980’li yıllarda telaffuz edilmiştir. Bu terim, yaşlı bireylerin bireysel farklılıklar gösterebilen fizyolojik fonksiyonlarında görülen kaçınılmaz tipik değişiklikler ile fiziksel aktivite, beslenme, stres yönetimi gibi modifiye edilebilir yaşam tarzı olarak tanımlanmıştır.1990’lı yıllarda bu tanıma dayalı olarak sağlıklı yaşlanmanın bazı temel komponentleri vurgulanmıştır. Sağlıklı yaş alan bireyler engellilik ya da kronik bir hastalığı bulunmayan, yüksek fiziksel ve kognitif fonksiyonlara sahip, yaşam içinde aktif rol alan sosyal bireylerdir
Yaş almayla birlikte gelişen abdominal obezite, hiperglisemi/hiperinsülinemi, dislipidemi ve yüksek kan basıncı günümüzde dünya çapında önemli bir sağlık sorunu haline gelen Kardiyometabolik Sendromu oluşturmaktadır. Yaşlı olgularda yaş alma sürecinde hareketsizlik nedeniyle kronik hastalık riski daha yüksektir.
Yaşlılarda çeşitli aktiviteler ile elde edilen fonskiyonel kazanımların ve egzersiz katılımının devamlılığını sağlamak oldukça önemlidir. Bununla birlikte yaşlı bireyler egzersiz yapmak için çeşitli kişisel, sosyoekonomik ve çevresel engellerle karşılaşmaktadır. Yaşlıların çoğu egzersize katılmak için kendilerine güveni ve motivasyonu yoktur. Egzersiz sırasında yaralanma ve oluşabilecek bir komplikasyondan dolayı endişe duyarlar. Fiziksel aktivitelere katılımı artırmak için yaşlılara egzersizlerin emin bir yöntem olduğu konusunda bilgi verilmelidir. Egzersizlerin herkesin isteğine göre kişiselleştirilebileceği anlatılmalıdır. Yaşlılar ve fizyoterapist birlikte çalışmalı bir program oluşturup bireysel tedavi hedeflerine ulaşılmalıdır. Hasta tedavi hedeflerini iyi anlamalıdır. Tedavi planı çizilirken fizyoterapist hastanın arzularını, yeteneklerini, istekliliğini, kültürel birikimi ve komorbiditelerini göz önüne alınmalıdır.
Egzersizi sürdürmek için çeşitli stratejiler vardır.Öncelikle şu sorular sorulmalıdır: Aktivitelerimi en kolay nasıl düzenlerim? Aktiviteler benim fiziksel özelliklerime ve yaşam tarzıma uygun mudur? Bireyler egzersizin yararlarını fark edince kendini motive etmiş olur. Egzersiz hedefleri çok belirsiz, iddialı, ya da uzak olmamalıdır. Egzersizi bir rutin haline getirmek alışmayı kolaylaştırır.
Yaşlı bireylerde egzersizler basit ve anlaşılır olmalı, yeni öğrenilecek bir aktivite ya da bilgi içermemelidir. Eğlenceli aktiviteler fiziksel aktivitenin devamlılığı açısından önemlidir. Yaşlı bireyin egzersiz programı oluştururken sürece dahil olması faydalı olabilir. Genel olarak, yaşlılarda ideal egzersiz programları aerobik, kuvvetlendirme ve esneklik egzersizlerini içermelidir. Ek olarak, düşme ya da yürüme problemi olan riskli yaşlılarda denge ve sağlık ile ilgili fiziksel uygunluklarını artırmak için kişiye özel spesifik egzersizler de program içerisinde yer almalıdır. 65 yaş ve üzeri bireyler düzenli fiziksel aktiviteden oldukça önemli kazanımlar elde eder ve bu kazanımlar yaşamları boyunca oluşmaya devam eder. Yaşlı bireyler için fiziksel aktivitenin teşviki, bu popülasyonun tüm yaş grupları içerisinde en az fiziksel aktif popülasyon olması nedeniyle özellikle önemlidir. Sonuç olarak, fiziksel aktivite optimal yaşlanma için son derece önemli ve gereklidir.
Unutulmamalıdır ki yaş alma süreci olarak bilinenler daha cok inaktivitenin sonucudur. Yaşın ilerlemesi ile fonksiyonel uygunlukta görülen gerilemeyi aynı zamanda yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkan inaktivite de hızlandırır.
“…Beden ılımlı miktarlarda kullanılıp ve alışık olduğu biçimde çalıştırılırsa
sağlığa kavuşur, iyi gelişir ve daha yavaş yaşlanır; ancak beden kullanılmayıp, atıl
bırakılırsa hastalanır, büyümesi sorunlu olur ve daha hızlı yaşlanır…” Hipokrat.
Yorum Yazınız